Dün Malatya İl Sağlık Müdürlüğünün, yüz kadar aile hekimini bir araya getirerek hizmet içi eğitim kapsamındaki toplantısındaydım. İnönü Üniversitesi’nden bu konuda uzman üç bilim adamının “Obeziteyle Mücadele ve Kontrol Programı” konusundaki sunumlarını sonuna kadar izledim. Çok da yararlandım.
Aile hekimlerine verilen dosyadan bana da verildi. Dosyadaki Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı kitabın önsözünde Sağlık Bakanı Recep Akdağ:
”Devlet, obezite ile mücadeleye yönelik etkin ve yaygın politikalar geliştirerek, doğru bilgi kaynakları ve çeşitli imkânları sağlayarak toplumu ve bireyleri sağlıklı bir hayat tarzına teşvik etmelidir. Bireyler ise hizmetleri talep etmeli, devletin sağladığı imkânlardan yararlanmalı; yeterli ve dengeli beslenme ile düzenli fiziksel aktivite alışkanlığı kazandıkları bir hayat tarzını benimsemelidir.” diyor.
Dosyada bulduğum açıklama doğrultusunda bu sabah erkenden İnönü Stadyumu’nun yolunu tuttum.
Aile hekimlerine bir çizelge verilmişti bu dosyayla birlikte. Aile hekimleri, hastalarını spora yönlendirecekler. Bunun için de Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü işbirliğiyle halk, İnönü Stadyumu’nda ücretsiz spor yapabilecek. Saat 08.00-09.30 arası, pazartesi, salı, çarşamba, perşembe günleri antrenörler eşliğinde spor yapabilecekler. Antrenörler Mahmut Aluçluer, Nihat Erim, Ömer Fatih Ergül, Erdal Altuntaş ve Tuba Bingöl adları da yazıyor bu çizelgede.
KAPIYA BİR AÇIKLAMA ASSAYDINIZ
Ben de hem spor yaparım hem de röportajla fotoğrafı yayımlarım. Böylece halkımız bilgilenir. Sporla sağlığına kavuşanlar çoğalır umuduyla gittim stadyuma. O da ne? Stadyumun kapısı kapalı. Gelenler, kapıları yumruklayarak bekledikten sonra ilenerek dönüyor. Kapıya bir açıklama bile asılmamış. Neden kapalı olduğu ve ne zaman açılacağı gibi bir açıklama asılsaydı bari; ama halka saygısı olanlar bunu yapabilir değil mi?
Hizmet içi eğitimde bu çizelgeyi alan hekimlerimiz, hastalarına: “İnönü Stadyumu’na giderek çalıştırıcılar eşliğinde, hem de ücretsiz, spor yapın. Şişmanlıkla vedalaşın. Sağlıklı ve mutlu yaşayın.” diyecekler ya. Doktoruna inanarak gidip de stadyumun kapısının dışında kalan hastanın, hekimine güveni kalır mı? Hekimleri, hastalarına karşı güvenilmez konumuna getirmeye kimin hakkı var?
VALİNİN KAPISINA MI DAYANALIM?
Kapıda kaldığından, yol kenarında ısınma hareketleri yapan Muhittin Polat’la konuştum. Muhittin Polat:
Vali Bey de buraya spor yapmaya gelmişti. Stadyumun bize de açılmasını istemiştik. Valimiz, siz de gelin; spor yapın, demişti. Bir süre yararlanmıştık da. Ama bugün nedense dışarıda kaldık.
Bir de çim sahayı belediye suluyor. Sahanın çevresindeki yürüyüş parkuruna şöyle bir hortum tutmuyorlar. Yüzlerce insan, toz toprak yutarak yürüyoruz. Valinin kapısına mı dayanalım? Ötekiler, zaten umursamıyorlar. Valiye gidip derdimizi anlatalım. O, en büyük mülki amir; derdimize ancak vali çözüm bulur.
Belediye, size yürüyüş yolu yaptık, diyor. Çöşnük’ten Mişmiş Park’a doğru, E 5 karayolunun kenarına, parkeden yol yapmışlar. Beton yol, sağlıklı yürüyüş yolu mudur? Egzoz dumanlarının arasında insanlara yürümeyi layık görmek de ancak Malatya Belediyesi yetkililerinin düşünebileceği bir engeldir. Ben vergimi veriyorsam, sağlıklı bir kentte yaşamam için seçilenlerden doğru hizmet beklemek de hakkımdır.“
Muhittin Polat, nikâh salonunun önündeki duvarın dibinde sporunu yapmaya çabalarken bu kez stadyumun kapısında kalanlardan Gülizar Korkmaz’a yöneliyorum. Gülizar Korkmaz’a stadyumun kapalı kapısında rastladım. Birlikte yürürken yürüyüş arkadaşlarına rastlıyoruz. Herkesin yakınması aynı: Yersizlik.
Gülizar Korkmaz, madalyalı amatör bir sporcu olduğunu; İzmir’de, Adıyaman’da, Malatya’da yürüyüşleriyle çevresindekileri spora yönelttiğini söylüyor ve sözlerini sürdürüyor:
Malatya Belediyesi’nin beyaz masasına dilekçe vermiştim, stadyumdan yararlanmak isteğimizle ilgili. Bakın, telefonumun mesaj kutusunda bana gelen cevap duruyor. (Mesajı okuyorum. Gülizar Korkmaz’a, 4077 numaralı dilekçenize istinaden İnönü Stadyumu’ndan 05.30- 10.00 saatleri arasında ve 14.00- 16.00 saatleri arasında yararlanabilirsiniz, deniyor. Malatya Belediyesi’nden gönderilmiş bu mesaj.)
SAĞLIKLI YAŞANABİLEN KÜÇÜK ŞEHİR BİLE OLAMAMIŞKEN
İzmir’de Malatyalı Rektör Emin Alıcı, stadyum yaptırdı. Halk, sağlıklı yaşam için spor yapabiliyor. Spor alanlarıyla Sağlık Bakanlığı’nın maddi yükü de hafifletilir, halk da mutlu yaşatılır.
Adıyaman Gölbaşı Belediye Başkanı Yusuf Özdemir’in kaymakamlıkla işbirliği yaparak halkın hizmetine sunduğu yürüyüş yolunu bir görseniz… Malatya, büyük şehir olacakmış. İnsanların sağlıklı yaşaması için küçük şehir bile olamamışken, büyük şehir mi olacakmış? Bunları söylerken Malatyalı, Hekimhanlı olduğumu da söyleyeyim. Adıyamanlı da ondan Malatya’ya laf söylüyor, demesinler. Stadyuma belediye el attı, böyle oldu.” diyor.
İlgili ve yetkililere duyurulur.
Sultan KILIÇ - Malatya
